TARIM ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kuraklık nedeniyle ayçiçeğinde yaklaşık yüzde 42 oranında verim kaybı yaşandığını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, ‘Sektör Paydaşları’ toplantısına katılmak üzere geldiği Tekirdağ’da valiliği ziyaret etti. Vali Recep Soytürk ve protokol üyeleri tarafından karşılanan Yumaklı, ‘İl Değerlendirme ve Koordinasyon’ toplantısına katıldı. Bakan Yumaklı daha sonra bir otelde düzenlenen ‘Sektör Paydaşları’ toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakanlığının Tekirdağ’da yaptığı yatırımları anlatan Yumaklı, 15 ovayı koruduklarını belirterek, şunları söyledi:
Bu alanların tarım dışında başka amaçlarla kullanılmaması için bu konuya son derece dikkat ediyor ve hassasiyet gösteriyoruz. Tabii Türkiye’de tarımsal üretimin artmasıyla birlikte Tekirdağ’da da tarımsal üretim aynı oranda arttı. Tarımsal ürün değerimiz 6 kat artarak yaklaşık 4,7 milyar liraya ulaştı. Tarımsal ihracatımız muhtemelen herkesin dikkatini çekecektir. Tekirdağ’ın ihracatı 2002 yılında sadece 2,1 milyon dolar iken şu anda 250 milyon dolar civarındadır. Dolayısıyla bu sayının arttırılması hem üreticiler hem de ülkemizin gelir elde etmesi açısından son derece değerlidir. Biz bunlara yeni normal diyoruz. Tüm dünyada konjonktür değişti, davranış kalıpları değişti. Bunlara salgın hastalıklar, afetler ve iklim değişikliği nedeniyle ülkeler arasındaki çatışmalar neden oldu. Bu nedenle planlarımızı yeni normale göre yapıyoruz. Çünkü bu değişimlere ayak uyduramazsak sadece Tekirdağ’dan bahsetmiyorum; Ülke olarak planlamadığımız, yönetmediğimiz bir süreci devam ettirirseniz sonuçlarının pek olumlu olmayacağı aşikardır. Tekirdağlı üreticilerimizin dikkatine sunalım. Tarımsal üretim planlamasının tüm unsurlarıyla birlikte hazırlıkları devam etmektedir. Yasal altyapı tamamlandı. Kanun değiştirildi. Mevzuat değişiklikleri ve ikinci mevzuat değişiklikleri de yapıldı. Artık Türkiye genelinde 81 ilde oluşturulması ve uygulama konusunda bilgilendirilmesi gereken çalışma grupları ve komiteler tamamlandı.
‘ERGENE HAVZASINDA KİRLİLİĞİN ÖNLENMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ’
Trakya’da Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında çevre kirliliğinin azaltılmasına yönelik çok önemli çalışmalar yapıldığını belirten Yumaklı, “Özellikle bu mimaride dere iyileştirmeleri, kimyasal ve ileri biyolojik atıksu arıtma tesisleri ve benzeri çalışmalar yapıldı. Dağınık sanayi tesislerinde, 10 organize sanayi bölgesinin kurulması ve Marmara Denizi’nde derin deniz deşarj sisteminin inşası dahil dev projeler hayata geçirildi. Bu proje kapsamında yaklaşık 40 milyar dolarlık yatırım desteği sağlandı. lira sağlanarak çevre kirliliğine neden olan sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışıldı.İnşallah bu eylem planı kapsamındaki tüm unsurlar takip edilerek ve bu yatırımlar yapılarak bölge ve Ergene Havzası’ndaki kirliliğin önlenmesi sağlanacaktır. herkesin şikayetçi olduğu durum.
Elbette su kaynaklarımızın korunması meselesi artık sadece teorik bir konu değil. Hayatımızın tam ortasına geldi. Bu sadece tarımsal üretim yapanlar ya da tarımla uğraşanlar tarafından hissedilmiyor. Aynı zamanda endüstriyel üretimde de bu konu elbette son derece önemli, bildiğiniz gibi barajlarla ilgili doluluk oranları gün be gün takip ediliyor” dedi.
‘AY ÇİÇEĞİNDE YÜZDE 42’YE KADAR REKOR KAYBI MÜMKÜN’
Trakya’daki kuraklığa değinen Bakan Yumaklı, “Trakya’daki üretici ve çiftçilerimizin en yakından hissettiği kuraklığın yanı sıra iklim değişikliği başta olmak üzere suya etkisi de var elbette ki sebepleri var ve bu da var” dedi. Ayçiçeğine bağlı kuraklıktan dolayı yüzde 42’ye varan verim kaybı var.” konu haline geldi. Dolayısıyla hem bölge milletvekillerimizin hem de diğer arkadaşlarımızın çalışmaları sonucunda Trakya Bölgesine verilen ayçiçeği desteğini 1500 lira olarak belirledik. Bu Resmi Gazete’de yayımlandı ve dün itibarıyla yürürlüğe girdi, üreticilerimize hayırlı olmasını diliyoruz. Ayrıca verimlilik kayıpları da yaşanıyor. Kuraklığın yanı sıra yetiştirici ve üreticilerin bazı uygulamalarının da bu verim kayıplarının sonuçlarını etkilediğini gördük. Ayrıca özellikle yerli milli tohumlarımızın kuraklığa karşı direncinin ve verim kaybının kıyaslanamayacak kadar düşük olduğunu da söyleyebilirim. Dolayısıyla bu konuda özellikle bakanlığımıza bağlı Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin ürettiği bu tohumlar; Kullanılmayan veya az kullanılan arazilerin tarıma kazandırılması amacıyla yürüttüğümüz bu projede yüzde 75 oranında tohum takviyesi verildi. Bu tohum takviyesinin verildiği yerlerde kuraklığın üretime neredeyse hiç etkisinin olmadığını gördük” dedi.
Bakan Yumaklı, bugün çeşitli kalemlerde 1 milyar 167 milyon liralık destek ödemesini üreticilerin hesaplarına aktardıklarını belirterek, “Bu rakamlar hiç de azımsanacak rakamlar değil. Devletimizin sağladığı bu takviyelerin toplam tutarının, Devletimizin ve üreticilerimizin üretime devam etmeleri, çok daha kaliteli, daha verimli üretim yapmalarını sağlamak amacıyla bu yıl 47 milyar 200 milyon liraya ulaştı.Tabi bu takviyeler yıl sonuna kadar verilmeye devam edecek ve 200 milyon liraya ulaşacak. rakam yaklaşık 64 milyar liradır. Aynı şekilde özellikle üreticilerimiz için çok kıymetli olduğunu belirttiğimiz Tekirdağ için TARSİM sigorta oranının çok yüksek olması bizim için son derece kıymetli. Diğer illerimize ve diğer üreticilerimize de göstermelerini hatırlatalım. TARSİM sigortasına ilişkin bu poliçenin faizi buradan.TARSİM’den Ekim ayında yaklaşık 162 milyon lira hasar tazminatı ödendi.
‘BATI’NIN İNSAN HAKLARI MASKESİNİN NASIL DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ’
İsrail’in Filistin’e yönelik baskınlarına değinen Yumaklı, “Maalesef dünyanın her yerinde, özellikle de insan hakları sözünü ağzında tutan ülkelerde, ne kadar ikiyüzlü ve çifte standartlı davrandıklarını bize gösteriyorlar. Bu nedenle güçlü olmamız gerekiyor. Bütün çabamız bunun içindir; üreticisinden ev hanımına, iş adamından öğrencisine kadar bu ülkenin tüm çocukları güçlü olmak ve ülkelerini çok daha ileriye taşımak için çalışmakla yükümlüdürler. “Hedef Müslümanlar olunca, Batı’nın insan hakları maskesinin düştüğünü, ileri demokrasi dediğimiz ülkelerin, özellikle de İsrail’in, bu çifte standardı uygulamaktan çekinmeyen ülkelerin ağzından yalanlarını nasıl tekrarladığını görüyoruz” dedi.
