Sarıyer Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği, Cumhuriyetin 100. yılı münasebetiyle Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde Türkiye’deki ormanların yok edilmesini konu alan bir panel düzenledi. Panelde, orman yangınları kamuoyunda ses getirirken orman alanlarının ormancılık dışı amaçlara açılmasının gözden kaçırıldığına değinildi; Maden ocakları, enerji nakil hatları ve turizm tesisleri gibi orman alanlarının kullanımına vurgu yapıldı.
Sarıyer Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği, ormanların yakılmasının yanı sıra orman dışı kullanıma açılmasına dikkat çeken bir panel düzenledi. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde son yıllarda artan orman kayıplarına değinildi. Türkiye Ormancılar Birliği Şube Başkanı Sezai Kaya, konuşmasında, “Türkiye Ormancılar Birliği ve Sarıyer Belediyesi önemli bir sorumluluğu yerine getiriyor, bugün sonuçlar doğrultusunda bir taslak hazırlanacak” bilgisini verdi. Panelde yaptığı konuşmada “İşletmeler ormanlarımızı yok ediyor” diyen Prof. Dr. Doğan Kantarcı, şunları ekledi: “Evet, kamu hizmeti konuşuluyor ama şirket yararına değil. Kamu yararı için. şirket değil, kamudur. Peki şirketler ne yapıyor? Parayı kasasına koyuyor.” TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası üyesi Teoman Alptürk ise konuşmasında enerjiye vurgu yaparak, üçgen olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi; sürdürülebilirlik, güven ve enerji. ekonomiBaşlıkların öneminin gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguladı.
“ORMANLARIMIZI YOK EDİYORUZ”
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Ekonomik kalkınmaya hizmet edeceği yanılgısıyla ormancılık dışı amaçlara yapılan tahsislerin sayısı her geçen yıl artıyor” dedi ve şuna dikkat çekti:
“11 yılda aslında orman ekosistemi olma özelliğini kaybetmiş pek çok yer var. Yani biz devlet olarak bunları yok ediyoruz, bunun başka açıklaması olamaz. Değerli arkadaşlar sizler bu işin uzmanısınız. Ormanlarımızın orman dışı kullanıma açılmasıyla ilgili bilimsel açıklamalarınızı rakamlarla yapacaksınız. Az önce söylediğim gibi biz “Türkiye’nin en fazla orman alanına sahip birkaç ilçesinden biriyiz. Yangın kadar tehlikeli olan bu orman dışı kullanımların bugün, yarın ve gelecek nesiller için çok vahim olduğunun bilincindeyiz. Bizler de yerel yönetimler olarak bu kayıpların yaşanmaması için elimizden geleni yapmalıyız.”
ORMANLARI YOK EDEREK KALKINABİLİR MİYİZ?
Maalesef duyarlı belediyelerin sayısı oldukça azdır. Bu nedenle konuşmama Sarıyer Belediyesi’ne ve Belediye Başkanı Şükrü Genç’e teşekkür ederek başlamak istiyorum” diyen Prof. Dr. Erdoğan Atamış, şu başlıkların altını çizdi:
“Maalesef ormanlarımız pek çok açıdan kuşatma altında ve özellikle yasalarda yapılan değişiklikler artık hepimizi zor durumda bıraktı. Özellikle son yirmi yılda 36 kez madde değişikliği yapıldı. Siyasi iktidarlar da Ekonomik yetersizliklerini zaman zaman orman alanlarından gidermeye çalıştılar. Maalesef bu çelişkiyi yaşıyoruz. Hiçbir siyasi gücün buna hakkı yoktur.” Ormanlarımız feda edilebilecek, bedelsiz yapılabilecek bir varlık değildir. Son yıllarda orman kayıplarının sayısı artıyor. Çünkü hükümet bir keşifte bulundu. Nasıl bir keşif? Geliştireceğiz. Kalkınmak için ormanları yok edeceğiz. Tıpkı Brezilya’daki bir önceki cumhurbaşkanının ya da Endonezya’daki yöneticilerin fikri gibi “ya da Kolombiya’daki yöneticilerin fikri gibi. Ormanları yok ederek kalkınma fikri ortaya çıktı. Mümkün mü? Gelişebilirler mi? Tabii ki hayır.”
“CİDDİ BİR TEHDİT VAR”
TEMA Vakfı katılımcılarından Eylem Tuncaelli ise konuşmasında madenciliğe değinerek şu başlıkların altını çizdi: “Ülkemizde yalnızca son iki yılda bilinen dört kaza yaşandı. Bunlardan biri Şebinkarahisar’da öne çıktı. Biz de vakıf olarak eğildik ve ilgilenmeye başladık. Aslında Brezilya’da demir madeni olduğunu hepiniz biliyorsunuz. “Madende kaza olmuş. Hatta oradaki birçok insanın cesedi bile bulunamadı. O cesetler tarihe kayıp olarak geçti. Bu çok önemli bir tehdittir. İlk elli yılda bu atık barajların yarıdan fazlası çok ciddi kazalara neden olacak.”
